Kadının kocası üzerindeki hakları
lamelif
Kadının kocası üstündeki hakları
Hanımının güzel huylu olmasını isteyen, önce kendisi güzel huylu olmalıdır! Kur’an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği bildirilmektedir. O halde, dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden, hanımı ile iyi geçinir.
Fudayl bin Iyad hazretleri buyuruyor ki:
(Dine uygun olmayan bir iş yaptığımı, hanımımın huysuzluğundan anlardım. Hemen o işime tevbe ettiğim zaman, hanımımın huysuzluğu da giderdi. Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım.)
Aliyy-ül Havas hazretlerine hanımı küsmüştü. Hanımı, kocasına muhalefet etmek için ayrı testi, ayrı bardak kullanıyordu. Aliyy-ül Havas hazretleri, bir gün yanlışlıkla hanımının testisinden su içince, hanımı hemen testiyi kırmıştı. Hazret, Testiyi niçin kırdın? bile dememiş, hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı.
Osman el-Hattab hazretlerinin komşusu, Nureddin Şuni efendi anlatır: Bir gece dışarı çıktım eski bir hasıra sarılı birinin dışarıda yattığını görüp (Sen kimsin, burada niçin yatıyorsun?) dedim. (Komşu ben Osman el-Hattabım. Oğlumun annesi, beni evden kovduğu için sokağa çıktım, onun kızgınlığı gidinceye kadar burada yatmaya karar verdim) dedi.
Huysuz hanım
İbni Ebil Hamayil-i Sevri hazretlerinin hanımı huysuzdu. Kocasına ağzına geleni söyler, onu rahat bırakmazdı. O mübarek zat da hep sabrederdi. Yine bir gün hanımının yaptığı huzursuzluktan kurtulmak için uçarak kaçmıştı. Hanımı arkasından bakıp, (Hele şuna bak, uçup kaçmakla elimden kurtulacağını sanıyor) diye söylenmişti. Bizim gibilerin uçması mümkün olmayacağına göre, kaçmak suretiyle kavgadan, münakaşadan uzak durmaya çalışmalıyız. Haklı olduğumuzu ispata kalkışmamalıyız!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir mümin, hanımına kızmasın! Kötü huyu varsa, iyi huyu da olur.) [Müslim]
(Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın!) [İbni Lal]
(Müslümanların iman yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranandır.) [Tirmizi]
(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim.) [Nesai]
(Hanımının ve çocuklarının haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]
(Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.) [Taberani]
(Namazları kabul olmaz) demek, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz kılmakla meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir. Namazı boşa gider demek değildir. Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın, günahının cezasını çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece kâfirler girmez.
Müslümanın günahı çok olsa da, sonunda mutlaka Cennete girer. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İyi kadınlar, ALLAH’a itaat eder ve kocalarının haklarını gözetir. Kocaları yokken, onların namuslarını ve mallarını, ALLAH’ın yardımı ile korurlar.) [Nisa 34]
Eve gelince hanımına selam verip hatırını sormalı, üzüntü ve sevincine ortak olmalıdır. Çünkü, o başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış bulunan dostu, dert ortağı, kendini neşelendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve çeşitli ihtiyaçlarının gidericisidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Haksız olarak hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven, ALLAH ve Resulüne asi olur.) [R.Nasıhin]
(Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, ALLAHü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]
(Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı ALLAHü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl]
Kadınların çalışması
Seadet-i Ebediyye kitabında deniyor ki:
(Bir kadının; ana, baba ve mahrem akrabası yok ise veya mevcut olup fakir iseler, kimse buna bakmıyorsa, devlet de yardım etmiyorsa, bu kadın, kendinin, çocuklarının ve hastalık, ihtiyarlık sebebi ile çalışamayan fakir ana babasının nafakalarını temin etmek için çalışmak zorundadır. Erkekle karışık olmayan kadın işlerinde çalışır. Erkek bulunmayan iş yok ise, sıhhatini, dinini, namusunu, Müslümanlık haysiyetini ve şerefini koruyacak kadar farz olan nafakayı kazanmak için, yabancı erkeklerin bulunduğu yerde örtülü olarak çalışması caiz olur. Bu nafakayı kazanmasında mani olunması, ikrah olur. Böyle ihtiyaçtan fazla, orada kalması caiz olmaz.
Çalışırken, başını, kollarını açması için zorlarlarsa, açmazsan burada çalışma derlerse, örtülü olarak çalışacak başka yer bulamayınca, kolları açık çalışması, İmam-ı Ebu Yusuf kavline göre caiz olur. Kadının kulaklarından sarkan saçlarını örtmesi farz değildir diyen âlimler de mevcuttur. Harac olduğu zaman, bu zayıf kavil ile amel etmek caiz olur. Başında bulunan saçları örtmenin farz olduğu sözbirliği ile bildirildi ise de, kulaklardan sarkan saçların açılması, zorlanmak sebebi ile caiz olur.
Böyle zorlanan kadın, her zaman, erkekle karışık olmayan veya örtülü çalışacak yer aramalıdır. Bulunca, orada çalışması lazım olur. Saçlarını, kollarını sokakta, gidip gelirken örtmelidir. Müslüman erkekle evlenince, bunun nafakasını kocası temin etmeye mecburdur. Zengin olmadığı için, anasına, babasına ve çocuklarına nafaka vermesi lazım gelmez ise de, kocasının izni ile çalışıp onlara bakması lazımdır.)
Dinimizde kadın, geçim derdinden, düşüncesinden muaf tutulmuştur. O, çalışarak, didinerek para kazanmaya mecbur değildir. Her şeyi onun ayağına getirmek mecburiyeti vardır. Dinimiz ona bu kıymeti vermiştir.
Müslüman kadın ticaret, fen, sanat ve ziraat ile uğraşmaya mecbur değil ise de, bunlarla meşgul olması, para kazanması günah değildir, kendi isteği ile çalışabilir.
Yalnız, bunlarla meşgul olurken, haramlardan sakınması şarttır. Haram işleyerek iş yapılamadığı gibi, ibadet de yapılamaz.
__________________
Yanıt: kadının kocası üzerindeki hakları
Muhammed
İslâm Hukûkuna Göre; Kocanın Hanımı Üzerindeki Hakları
Şayet koca hanımından İslâm’ın yasak etmiş olduğu herhangi bir işi talep edecek olursa o işi yapmak hanımına vâcip değildir. Bilakis kocasının talebini yerine getireyim diye İslâm’a muhalif olan herhangi bir işi yapmak haramdır. Zira Yaratıcıya isyanda yaratılmışa itaat olmaz.
Bizleri yoktan var edip insan olarak yaratan Rabbimiz’e hamd eder insan olarak yaşamanın keyfiyetini bizlere öğreten Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’e Âl ve Ashabına Salât ve Selâm ederiz.
Geçen ayki yazımızda kadının kocası üzerindeki haklarını ele alıp gücümüz nisbetince incelemeye gayret etmiştik. Bu ayki köşemizde de yazımızın devamı olarak kocanın hanımı üzerinde olan haklarını siz değerli okuyucularımıza sunmaya gayret edeceğiz. Muvaffakiyet Allâh-ü Teâlâ Hazretlerindendir.
Kocanın hanımı üzerinde olan haklarının ehemmiyetini Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) birçok hadîsi şeriflerinde beyan etmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır.
Ebû Hüreyre (Radıyallâhü Anh) anlatıyor; Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’e Hangi kadın daha hayırlıdır? diye sorulduğunda; Kocası bakınca onu sürura gark eden emredince itaat eden nefis ve malında kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadındır. diye cevap vermişti1.
Ebû Hüreyre (Radıyallâhü Anh)’ın rivâyet etmiş olduğu başka bir hadîsi şerifte de Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem); Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım; kadına kocasına secde etmesini emrederdim 2 buyurmuştur. (Buradaki secdeden kastedilen; ibadet secdesi değil tahiyye dediğimiz saygı secdesidir. Böyle olduğu halde bile kula secde yapmak İslâm hukûkuna göre kesinlikle câiz değildir. Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’in böyle buyurması; koca hakkının önemine işaret etmek içindir.)
Başka bir hadîsi şerifte de Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem); Nefsim (kudret) elinde olan ‘a yemin ederim ki! Kadın kocasının hakkını eda etmediği müddetçe Rabbisinin hakkını eda etmiş olamaz. 3 buyurmuştur.
Ümmü Seleme (Radıyallâhü Anhâ)’nın rivâyet etmiş olduğu başka bir hadîsi şerifte de Resûlüllah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem); Hangi kadın kocası kendisinden razı olarak vefat ederse cennete girer. 4 buyurmuştur.
İslâm hukukuna göre evin mâlî yükümlülüğü kocaya aittir. Bundan dolayı kadının kocası üzerinde nafaka vb. mâlî hakları olduğu gibi; kocanın hanımı üzerinde -miras dışında- herhangi bir mâlî hakkı bulunmamaktadır. Allâh-ü Teâlâ Hazretleri kocanın hanımı üzerindeki hakları ile alâkalı olarak şöyle buyurmuştur: "’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Onun için saliha kadınlar itaatkârdır. ‘ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar." Başkaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin onları yataklarında yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse; vücutlarında iz bırakmayacak ve canlarını yakmayacak bir şekilde) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü yücedir büyüktür. 5 Kocanın hanımı üzerinde olan haklarını icmâlî olarak içinde barındıran bu âyeti kerimeden İslâm hukukçuları belli başlıklar altında koca hakları nı çıkararak şu şekilde ifade etmişlerdir: Hanımın kocasına itaat etmesi Kendisi için hazırlanmış olan evde ikamet etmesi Evinden kocasının izni olmadan çıkmaması Kocasının izni olmadan evine kimseyi almaması ve Kocanın hanımını edeplendirme velâyeti .6 Ancak bu haklar bazı kayıtlarla kayıtlanmıştır. Yazımızda bu hakları müstakil başlıklar halinde ele alıp âlimlerimizin görüşleri doğrultusunda değerlendirmeye gayret edeceğiz.
Hanımın kocasına itaat etmesi:
İslâm şeriatı; kadının kocasının emirlerine itaat etmesini üç şartın tahakkuk etmesiyle vacip kılmıştır. Bu üç şarttan herhangi biri tahakkuk etmediği müddetçe kadının kocasına itaat etmesi vacip değildir.
Cevap: kadının kocası üzerindeki hakları
Fetva Meclisi
Kadının kocası üzerindeki hakları nelerdir?
Kur’an-ı Kerim erkeklerin kadınlarla iyilik ve güzelliğe dayalı bir ilişki içerisinde olmalarını emretmektedir (Nisâ, 4/19). Bu da ailede meselelerin iyilik, güzellik, istişare ve karşılıklı anlayış esasına göre yürütülmesi gerektiğine işaret eder. İslâm’ın öngördüğü ve kurulmasını arzu ettiği aile, bireyleri birbiriyle çekişen, her biri diğerinin açığını arayan, birbirlerine karşı yetki ve üstünlük çekişmesine giren bir aile değildir. Tam tersine karşılıklı anlayış, fedakârlık, sevgi ve saygı esasına dayanan bir ailedir.
Koca, eşine karşı yumuşak davranmalı, kaba hareketlerden sakınmalıdır. Peygamberimiz (s.a.s.), Sizin en hayırlınız ailesine en hayırlı olanınızdır. Ben aileme karşı sizin en hayırlınızım. (İbn Mâce, Nikah, 50) buyurmuştur. Her şeyde olduğu gibi aile hayatında da örnek aldığımız Peygamberimiz, eşleri ile iyi geçinmiş, onların sıkıntı veren bazı davranışlarına tahammül etmiş ve İman eden bir erkek, iman etmiş bir kadına (onda hoşlanmayacağı bir huydan dolayı) kızmasın. Çünkü onun bir huyundan hoşlanmıyorsa diğer huyundan hoşlanabilir. (Müslim, Radâ, 61) buyurmuştur. Evlenme, karı-koca arasında birlikte yaşamaya ve karşılıklı yardımlaşmaya imkan veren ve taraflara karşılıklı hak ve ödevler yükleyen bir sözleşmedir. Evlilikte eşlerin birbirlerine karşılıklı sevgi, saygı ve sadakat borcunun olduğu muhakkaktır. Eşlerin, karşılıklı haklarını Kur’an-ı Kerim: Kadınların sorumlulukları kadar meşru hakları da vardır. (Bakara, 2/228) ayetiyle belirtir. Hz. Peygamber (s.a.s.) de Veda Hutbesinde: Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. buyurarak İslam’ın kadına tanıdığı hakları ifade eder. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), kadınların üzerimizdeki hakları nelerdir, sorusuna şöyle cevap vermiştir: Yediğinizden yedirin. Giydiğinizden giydirin. Sakın onları dövmeyin ve onlara incitici söz söylemeyin. (Ebû Dâvud, Nikah, 41) Koca, eşini ve ailesini her türlü olumsuzluğa karşı korumalı, ailenin şeref ve haysiyetini koruyucu tedbirleri almalıdır. Yüce Allah, Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. buyurmaktadır. (Tahrîm, 66/ 6) Koca eşinin sırlarını ifşa etmemelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şu hadislerinde sırrın gizlenmeyip ifşa edilmesini şer olarak nitelemiştir: Şüphesiz ki Kıyamet günü, Allah’ın en çok ehemmiyet vereceği emanet, kadın-koca arasındaki emanettir. Kadınla koca birbiriyle içli dışlı olduktan sonra, erkeğin, hanımının sırlarını etrafa yayması o gün en büyük ihanettir. (Müslim, Nikah, 123, 124; Ebû Dâvud, Edeb, 32)
Cevap: kadının kocası üzerindeki hakları
hakkagidenyol
Kadının kocası üzerindeki hakları
Rabbımız nisa süresi 19. Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:
"Kadınlarınızla iyi geçinin.Eğer onlardan hoşlanmadıysanız bile,olabilirki bir şey sizin hoşunuza gitmezde ,Allah onda bir çok hayır takdim etmiş bulunur."
Aile yuvasının saadeti için kocanında hanımına karşı sorumlulukları vardır.
Bunları maddeler halinde kısakısa izah edelim:
1.Dinini öğretmek:Farz,vacip,müstehap olan din işlerini belletip,bidatlerden muhafaza eylemek.
2-Rıfk,hilim ve güzel ahlakla muamele eylemek.
3-Eve girince selam verip,hatrını hoş eylemek.
4-Ev işlerinde yardım eylemek.
5-Hanımını,çolul çocuğunun yiyecek ve giyeceklerini ve ev ihtiyaçlarını temin etmek.
6-Ayıplarını kapatmak ve dünya işlerindeki kusurlarını bağışlamak.
7Kötü huylarına sabretmek.
8-Öfkelendiğ zaman sükut ile karşılamak,Kadını büyük günaha yetirmemek.
9-Ailesine son derece muhabbet göstermek ve sevgisini ızhar etmek.
10-Ev işlerinde müşavere etmekEvde ekmeğimiz,yağımız,pirincimiz,şekerimiz varmı diye sormak.
11-Mekr ve hileden kaçınmak.
12-Hanımıyla güzel güzel sohbet etmek.
13-Süslü ve zinetli olarak evin dışına alıştırmamak.Aksi halde ahirette büyük sorumluluğu olur.Kadın ben yemeğin tuzunu çok atınca öfkelendinde,yabancılara gösteriş için süslü püslü dışarı çıkınca niye kızmadın,diye hakkını arar.
14Onu mahcup edecek ve üzecek şeyleri söylemememek.
Bunlar kadının koca üzerindeki haklarındandır.Hadisi şerifte buyrulmuşturki:"kişinin ahirette Allah’a karşı ilk sorgusu;namazı.ahlakı ve zevcesi hakkında olacaktır." Ailede erkek ve hanım ,dünyanın süs ve ihtişamına dalmaz,fakir fularayıgözetirlerse Allah onlara saadet lütfeder.
Rabbımız teala ve tekaddes h.z bizleri,çoluk çocuğuyla iyi geçinen,bol bol sadaka vererek fakir fukarayı düşünen salih kullarından eylesin, amin.
Hamd olsun Alemlerin Rabbı olan Allaha(c.c.)
(Hacı hasan efendi (rahmetullahi aleyh) sohbetler kitabından alıntıdır ruhu içun el fatiha)
kadın kocasından razı olmazsa, kadının kocası üzerindeki hakları maddeler halinde, kadının kocasından razı olmaması