Farklı Renkler Ve Irklar Nasıl Ortaya Çiktı?
İnşirah
İnsanların boy, şekil ve renkleri ayrı ayrı olduğu halde, aynı anne babadan geldikleri, konusu din ile ilim arasında bir çelişkinin var olduğu zehabına kapılan insanlar için merak konusu olmuştur. Ancak vahiy, akla kılavuz edilirse bu sorunun cevabı ra-hatlıkla bulunabilir.
Bu soruya öncelikle vahiy kayna-ğı Kur’ân-ı Kerim’in beyanatları çerçe-vesinde cevabını bulduktan sonra ,Yüce Rabbimizin okunmayan fakat kainattaki ayetlerini ifade eden ilmi gerçekler boyutuyla ele alıp cevabı-nı bulabiliriz.
Kur’ân-ı Kerim, Hz. Âdem’in ya-ratılışı hakkında, bir kaç yerde bilgi vermiştir. Bu konuyla ilgili âyetlerde, onun topraktan (3 Al-i İmrân, 59), süzme çamurdan, (7 Araf, 12; 17 İsra,61; 23 Mü’minun, 12; 32 Secde, 7;38 Sâd,76) cıvık çamurdan, (37 Saffât, 11) çamurdan süzülen bir-özden (23 Mü’minun, 12), kuru çamur ve şekillenmiş balçıktan yaratılmış olduğu (15 Hicr, 26- 33; 55 Rahman sûresi, 14) bildirilmiştir. Hz. Peygamber’den (s.a.v.) nakledilen bir rivayete göre ise, Allah Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün muhtelif yörelerinden alınan toprak örneklerinin karışımın-dan yaratmıştır. Bu toprak çeşit-liliğinin, insanların değişik karak-terler taşımaları üzerinde etkisi vardır. (Ebu Davud, Sünnet, 160; Tir-mizî, Tefsir, 2/1) Yine Peygamberimiz, Kur’ân-ı Kerim’de zikredilmeyen Hz. Âdem’in hangi günde yaratıldığı hu-susunu da açıklamıştır. Buna göre O, Cuma günü yaratılmış, Cuma günü Cennete konulmuş, yine bir Cuma günü Cennetten çıkarılmış, tevbesi aynı günde kabul edilmiş, yine bir Cuma gününde vefat etmiştir. (Ebu Davud, Salât, 79; Tirmizî, Cuma, 1; İbn Mâce, İkâmetü’s-salât, 79; Cenâ-iz, 65)
Allah Teâlâ, topraktan yarattığı Adem (a.s.)’ı insan şekline koyduktan sonra ona kendi ruhundan üflemiştir. Bu üfleme üzerine Âdem (a.s.) birden bire, düşünen ve iradesiyle hareket eden, et ve kemikten mürekkep bir hüviyet kazanmıştır.
Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışının esası ve gelişiminin ana maddesi topraktır. Şanı Yüce Allah, Hz. Adem (a.s)’ı yaratmak istediğinde melek-lerden, çeşitli renklerdeki toprakları yeryüzünün üzerinden toplamalarını emretti. Bunun üzerine melekler Al-lah’ın emri üzerine istenilen toprakları yeryüzünden topladılar. Meleklerin yeryüzünden topladıkları bu toprak-lar, Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışında esas tutulmuştur.
Yüce Allah’ın şu ayeti buna delâ-let etmektedir: "Sizi topraktan yarat-ması O’nun varlığının delillerinden-dir. (Sizi topraktan yaratmasının he-men akabinde) birer insan olarak yeryüzüne dağıldınız. " (30 Rûm, 20)
Sahîh bir hadisi şerifte ise Rasülullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
"Allah, Adem’i yeryüzünün her tarafından topladığı bir kısım toprak-tan yaratmıştır. Bu sebeple adem-oğulları toplanan o topraklar ölçü-sünde bir kısmı beyaz, bir kısmı kırmı-zı ve siyah, bir kısmı kötü, bir kısmı temiz ve hoş olarak dünyaya gelmiş-tir" (Tîrmizi, 2934); Ebu Davud, 4693)
Allah, meleklerin yeryüzünden getirdiği bu çeşitli renkteki toprakları bir araya getirip onları suyla karış-tırmıştı. İşte Hz. Adem (a.s)’da böylece birbirine tutuşturulmuş yapı-şık çamurdan oluşmuştur. Yüce Al-lah’ın şu ayeti buna işaret etmektedir: "Biz onları (birbirine tutuşturulmuş özlü ve) yapışkan bir çamurdan ya-ratmışızdır. (37 Saffât, 1] (Ayrıca bununla ilgili ayetler için bkz: 6 En’âm, 12;7 A’râf, 12; 23Mü’minûn, 12)
Yüce Rabbimizin, yaratılıştaki renk ve ırk farklılıklarını ifade eden "Ey insanlar! Muhakkak ki, biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve sizleri kabilelere ayırdık ki, birbirinizi ta-nıyasınız…" (49 Hucurat, 13) Bu ayet çerçevesinde bilimsel kâinat ayetleri ile açıklamaya çalışalım.
Bu soruya, bir başka soru ile de cevap verilebilir: Tek atadan farklı renk ve ırkların ortaya çıkmasına en-gel nedir? Hem tek atadan gelinir, hem de farklı renk ve ırklar ortaya çı-kar. Aslında bu tip sorular, daha ziyade biyolojiyle alakası olmayan-lardan gelmektedir. Çünkü, bir biyo-log bilir ki, her anne, baba, büyük an-ne ve büyük babaların karakterleri belli oranlarda yavrularına geçer. Bu oranlar, "Mendel Kanunları" adı al-tında meşhurdur. Cenab-ı Hakk’ın koyduğu bu kanunlara göre; mesela bir fert boy bakımından yüzde 50 ihtimalle annesine, yüzde 50 ihti-malle babasına benzeyecektir. Ferdin hemen hemen bütün özelliklerinde bu veya buna yakın oranları görmek mümkündür. Lakin, bazı karakterler vardır ki, ortaya çıkmaları, yani bir fertte tesir göstermeleri, bazı şartlara bağlıdır. Nasıl ki, yıldızların görün-mesi gecenin gelmesine bağlıdır. Güneş onların görünmelerine mani olur. Bazı çekinik (resesif) karakterler de, baskın (dominant) karakterlerin etkisi altındadır. Çekinik karakterler bu tesirlerden kurtulduğu zaman et-kisini gösterecektir. Bu, belki de ne-siller sonra mümkün olur.
Günümüzdeki ırkların hepsi ortak bir atadan gelir. Saf ırk mevcut değil-dir. Sözgelimi, beyaz ırkın bir ferdin-den, bir zenci gibi koyu deri rengine sahip fert hasıl olabilir. Ya da bir Çin-li’den, bir Kafkaslı kadar beyaz deriye sahip yavru meydana gelebilir.
Bazıları, zenci ırkın tropiklerdeki yoğun ültraviyole ışınlarına uyum sağlayarak meydana geldiğini iddia ederler. Hâlbuki bu görüş, Kuzey ve Güney Amerika’da aynı ışınlara maruz kalanların, niçin siyahlaşma-dıkları meselesini izah edememek-tedir. Son yapılan çalışmalar, deri rengindeki bu farklılığın irsî olduğunu ortaya koymuştur.
Dolayısı ile, ırkların teşekkülünde ortaya çıkan siyahlar, kendileri için zararlı olmayan ışınların bulunduğu sahaya göç etmiştir. Diğer taraftan açık renkli ve mavi gözlü İskandinav ırkı ise, ekvator yakınındaki yoğun ültraviyole ışığından kurtulmak için kuzeye gitmiştir.
Dışarıya kapalı bir kabile düşü-nün. Çevredeki diğer kabilelerle hiç bir irtibatı olmayan bir grup. Bura-daki genetik özellikler, kabile fertleri-nin sahip olduğu irsî karakterlerin toplamına eşittir. Belli sınırlar içinde yer alan böyle bir bölge "gen havuzu" olarak da adlandırılabilir. Bu gen ha-vuzunda, çekinik karakterler, zaman-la melezleme sonucu birbiriyle karışa-rak, yeni ve değişik karakterler hasıl eder.
Değişik renk ve ırk karakterlerine bu açıdan bakmak gerekir. Kuvvetle muhtemeldir ki, ilk insan Hz. Adem (a.s)’in genetik yapısında da çok farklı renk ve ırk özellikleri vardı. Tıpkı bir gen havuzu gibi, muhtelif karakterleri ihtiva ediyordu. Bütün bu karakter-lerin bir anda ortaya çıkması elbette mümkün değildi. Zamanla bazı gene-tik açılımlar sonucu, değişik karak-terler meydana geldi. Neticede günü-müzdeki farklı fertler hasıl oldu.
Cevap: Farkli Renkler Ve Irklar Nasil Ortaya Çikti?
İnşirah
Günümüzde genetikçiler, bütün insanların bir merkezden yeryüzüne dağıldıklarını, hepsinin Mitokondrial Eve (Havva) adını verdikleri bir tek kadının torunları olduklarını ortaya koymuş bulunuyorlar.
Moleküler biyologlardan R.Cann, M.Stoneking ve A.Wilson Nature’da-ki yazılarında Eve’in yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’da yaşamış olduğunu ileri sürüyorlar. Bu konudaki görüşle-ri, farklı insan topluluklarındaki mito-kondrial DNA tiplerinin detaylı ana-lizlerinin yorumlarına dayanmaktadır. Hücredeki organellerden mitokondri içerisinde bulunan DNA, insanda yaklaşık 16.500 temel çiftten oluşmuş bir moleküldür. Bu molekül sıralan-ma açısından çekirdekteki DNA’dan farklıdır. Bir diğer farklı özelliği, bu molekül insana sadece anneden geç-mektedir.
Araştırmalar 133 çeşit mitokond-rial DNA tipi bulunduğunu göster-miştir. Bu tiplerin birbirleriyle olan münasebetlerini gösteren bir şema oluşturulduğunda, incelemeler, insa-nın atasına ait bir mitokondrial DNA tipi bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Böylece yeryüzünde yaşayan bütün insanların bir tek insanın soyu olduğu genetik açıdan da ispatlanmıştır. Wa-inscoat (Jim Wainscoat. ‘Out of the Garden of Eden’, 325, pp.13, 1987)
Cann, analizleri sonucunda Mito-kondrial DNA’ların bir tek kadından türediğini açıklamıştır. Modern insan ırklarının bir tek ortak atayı paylaştığı düşüncesi büyük ölçüde somut mo-leküler araştırmalara dayandırılırken, bu düşünceyi dışlayan paleontolojik evrim modellerinin ne derece subjek-tif olduğu da gösterilmiş oldu. Har-ward’lı ünlü evrimci paleontolog Go-uld, moleküler biyolojinin bu sonuç-larını şöyle değerlendirir:
Bu çok önemli bir buluş, eğer doğruysa ki, doğru olduğu konusun-da iddiaya girebilirim. Sonuçlar, dış görünüşlerindeki farklılıklara karşılık bütün insanların akraba olduğunu ve yakın bir geçmişte tek bir noktadan yola çıkarak günümüze geldiklerini gösteriyor. İnsanlar arasında, bu-güne kadar düşündüğümüzden çok daha güçlü bir biyolojik kardeşlik söz konusu. (John Tierney With Lynda Wright, ‘The Search for Adam and Eve’, Newsweek, pp. 44, 11 January 1988)
Hiç şüphesiz aklın yolu birdir.
Yanıt: Farkli Renkler Ve Irklar Nasil Ortaya Çikti?
meçhul_100
"Ey insanlar!.. Muhakkak ki, biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve sizleri kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız…" (Hucurat, 13).
ALLAH razı olsun…
ırklar nasıl oluştu, ırklar nasıl ortaya çıktı, farklı ırklar nasıl oluştu