Fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek
Kayıtsız Üye
camide hoca farzı kıldırırken okuduğu fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek caizmidir bununla ilgili hadis varmı
Cevap: fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek
Hoca
< camide hoca farzı kıldırırken okuduğu fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek caizmidir bununla ilgili hadis varmı >
yüksek sesten kastın bağırmaksa bu tüm mezheplerde mekruhtur.
hanefi mezhebinde kısık sesle, şafii, maliki ve hanbeli mezheblerinde ise normal ses ile amin denir. bu sünnettir.
Yanıt: fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek
@mir
Bu konuda aynı mânada değişik lâfızla başka bir rivayet daha vardır. Bu lâfızlardan birinde şöyle denilmektedir: "Sizden biri namazda "âmin" der, melekler de gökte âmin derler ikisi aynı âna denk gelirse o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."’-” Başka bir rivayette: "Âmin deyiniz ki, ALLAH kabul etsîn." Buharî, Müslim, buyrulmuştur.
Yine Peygamber (S.A.V.) şöyle buyururdu: "Yahudiler sizin selâmınıza ve imamın arkasında "âmin" deyişinize hased ettikleri kadar, hiçbir şeye hased etmezler." Buhari", el-Edebül-Müfred, Ibn Mace, Ibn Huzeyme, Ahmed
Yahudilerin bu "amin"i duymaları ancak yüksek sesle söylenmesi ile olabilir. Tabii ki bağırarak değil. Mescidi nebevinin duvarları alçak ve tavasız olduğu için büyük ihtimal cemaatin topluca amin demeleri dışarıdan duyuluyordu. Allahu Alem.
Cevap: fatiha suresinden sonra yüksek sesle amin demek
Fetva Meclisi
Namazda amin demenin hükmü nedir? kısaca
Namazda Fatiha süresinden sonra amin demin hükmü
Hz. Peygamber (sav), namaz’da Fatiha Suresi’nin okunması bittikten sonra âmin denmesini özellikle emretmiştir. Şöyle ki: İmam, Fatiha’yı tamamlayıp âmin dedikten sonra siz de . âmin deyiniz. Kimin bu sırada âmin demesi meleklerin o anda âmin deyişi ile aynı ana rastlarsa geçmiş günahları affolunur. (Müslim, K. Salat, 72; Ebû Dâvud, Salat, 167-168; Tirmizî, Mevâkîttü’s-Salat, 116).
Bu hadislere göre namaz’da Fatiha’dan sonra âmin demek sünnettir. İmam-ı A’zam’a göre âmin gerek imam ve gerekse cemaat tarafından hafiyyen (sessizce); imam-ı Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel’e göre açık ve imamla birlikte söylenmesi sünnettir. (Sünen-i Ebû Dâvud Tercüme ve Şerhi, İstanbul 1988, III, 470-474).