Tesettür sadece çarşaf mıdır hakkında

Tesettür sadece çarşaf mıdır hakkında

elif07
Kadının örtünmesini emir eden âyet-i kerime de zikr edilen cilbab bazı görüşler tarafından sadece çarşaf manasına alınnmaktadır. ve adeta tek örtünme şekli gibi gösterilmektedir.ve çarşaf giymeyenlere karşı yakışıksız tavırlar takınılmakta veya hoş olmayan söylemler yapılmaktadır.

peki meselenin özü nedir.cilbab ne demektir mesela çarşaf dışında manto giymek haram mıdır?

Câhiliyette insanların birçokları terbiye ve edebden
yoksundu. Ahlâk, iffet ve namus meselesi lafta idi. Bugün olduğu gibi
kadın açılıp saçılıyordu, vücudunu, na mahrem yerlerini göstermekle
böbürleniyordu. İlahî rahmet olarak gelen İslâm dini, tefessüh etmiş
bu insanlığı ıslah etmek için birtakım emir ve prensipler getirdi. Bun-
lardan birisi de kadının cilbab ile örtünmesini emreder.
"Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin ha-
nımlarına söyle! Baş ve boyunlarını örtmek için cilbablarını üzer-
lerine alsınlar"(1).

Cilbab’ın mâhiyeti hakkında birkaç görüş vardır:
l- Cilbab. bütün vücudu örten uzun gömlek veya entaridir.
2-Entari üzerine giyilen geniş elbisedir.
3- Başı. boynu ve çevresini örten atkıdır.
4- Üst tarafı göbeğe kadar örten ve ridâ denilen örtüdür.

Sibeveyhrnin üstadı olan Halil; "Bu mânâlardan hangisi kasdedi-
lirse caizdir" diyor(2). Müslüman kadın, el ve yüzü müstesna bütün
vücudunu örtmek mecburiyetindedir. Bir kimse buna inanır fakat
uygulamazsa günahkâr olur. Amma inkâr ederse dinden çıkar, mürted
olur. İslâm’ın kabul etmediği tevillere baş vurup halkın inancını boz-
mak sapıklıktır.

Tesettürün dinen makbul olabilmesi için birkaç şartı
vardır
, onlara ri’âyet etmek gerekir:
1- Elbisenin vücudu gösterecek tarzda ince,
2– Nazar-ı dikkati çekecek kadar süslü ve renkli,
3- Vücudun hatlarını gösterecek şekilde dar olmaması gerekir.

Bir memlekette manto giymek adet ise, dar olmamak şartıyla onu giy-
mekte beis yoktur. Çünkü İslâm dini, ne erkek ne kadın için belli bir
kıyafet getirmemiştir. Her memleketin kendisine has bir giysisi vardır.
Hatta buranın çarşafı, Suriye, Irak ve Hicaz’da giyilen çarşafa
benzemiyor. İlla şu veya bu kıyafet lazımdır demek doğru değildir.
baktıgımız zaman çarşafta karar kılanlar bile çarşafın degişik şekllleri üzerine ihtilaf içindedirler. maksat örtünme ise amaçları gerçekleştiren her türlü giysi dinen kabul görür. çarşafta da gaye erkegin ilgisini kesmek, tanınmamak iken çok süslü renkler seçerek yürüyüşte çeşitli edalar takınarak ve parfüm gibi kokular kullanarak tesettür ihlal edilmiş olur.çarşaflı olanların da genel uyması gereken kaideler aynıdır..

1′ Ahzab: 59
2 el-Sîracel-Münir c. 3. s. 271

Halil Gönenç, GÜNÜMÜZ MESELELERİNE FETVALAR, 148


Cevap: tesettür sadece çarşaf mıdır hakkında.

rana
Allahu Teâlâ Ahzab sûresinin 59. âyetinde, "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: Evden çıkarlarken üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini giysinler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." buyurmuştur. Âyet–i kerimede geçen "cilbab" hakkında ulemânın pek çok beyanları vardır. Ben sizlere son devrin âlimlerinden birkaçının yorumunu nakledeyim. Meselâ, Elmalı merhum:
"Cilbab" baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış giysilerin adıdır." demiştir. Aynı şekilde gerek Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, "Hülasatü’l–Beyan"da, gerekse Ömer Nasuhi Bilmen Efendi kendi tefsirinde "cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Yine bu konuyla alâkalı olarak Ümmü Seleme annemiz demiştir ki:
"Cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler.’ âyeti nazil olduğu zaman ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, başları üstünde kuşlar varmış gibi idiler." Bakınız buradaki ifadede "elbisenin rengi" dahi verilmiştir. Bu beyanların neticesinde kadının örtüsünün siyah çarşaf olduğu anlaşılıyor.

Çarşaf, yüzyıllarca Osmanlı’da resmî kıyafet olma özelliği taşımıştır. Hatta Elmalı merhum "Bizler yetiştiğimiz zaman, memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." diyor. Zaten tefsirinde de, Ahzab sûresi 59. âyet–i celiledeki örtü için "çarşaftır" demiştir. Daha pek çok müfessir bu âyetin tefsirini yaparken bu örtüye "çarşaf" demiştir.

Efendim, bu kıyafetleri giyen insanlar, Kur’an’a ve Sünnet’e en uygun olanını yapmaya çalışıyorlar. Allahu Teâlâ namaz, zekât ve oruç gibi ibadetlerin nasıl ve ne şekilde yapılacağını bildirdiği gibi, örtünmenin de şeklini ve sınırlarını belirlemiştir.

Rabbimin yarattigi her kadin güzeldir, fakat benim carsafli hanimlara karsi tabirim "SAKLI INCI" gibiler
Allaha emanet olun duadan unutmayin

-alinti-


Yanıt: tesettür sadece çarşaf mıdır hakkında.

bir_aciz
s.a
hatta bu ayeti celile indiği vakit bütün sokaklar siyah çarşaflı kadınlarla dolmuştu.şu da varki o zaman ki müşrikler o sahabe annelerimizle dalga geçip onlara karga diyorlardı.şimdi burdan iki sonuç çıkıyor;
1.bu ayeti celile indiği zaman hiç bir sahabe annemiz inkar etmedi nefislerinede zor gelmedi hemen iman edip emri yerine getirdi.
2.burda cilbab denen örtü çarşaftır ve renginin siyah olduğudur.bazıların ki gibi lacivert,kahverengi değil.


Soru: tesettür sadece çarşaf mıdır hakkında.

Yusuf
bana İsmailağa daki (fatih/çarşamba) hocam "en iyisi çarşaftır" demişti…


bir_aciz
bencede en iyisi ve en güzeli çarşaftır.


İnşirah
< bencede en iyisi ve en güzeli çarşaftır. >

evet en güzeli, üstad said nurside 24. lemada cillbab kadının kalesidir buyurmuştur…
Rabbim giymeyi (hakkıyla) nasip eder inş.:(


rana
< Rabbim giymeyi (hakkıyla) nasip eder inş. >
amin amin amin insAllah


bir_aciz
Ama arkadaşlar giymeyenlere zorla ve baskı yaparak giymelerini istemeyelim.böyle yaparak eğer niyetleri varsa bile bu onlara itici gelebilir.her zaman dediğimiz gibi emri bil mağruf nehyi anıl münekere devam edelim.bizlerde yakışan bu değilmi


Ecir
Mutlak manada örtü İslami bir kavram iken özel bir kavmin sosyal geleneğine hastır.
çarşaf bir giyim biçimidir.

kuranda çarşaf geçmemektedir rengide tipide..
kurana göre kadının vucut hatlarını belli etmiyecek her türlü giyim cilbaptır.
ben manto derim siz çarşaf dersiniz başkası çuval der bir diğeri çadır der,siyasiler türban der de der..
araç değil amaç önemlidir.ama araç amaca hizmet etmelidir.gerisi hikaye..

selametle…


İnşirah
< kurana göre kadının vucut hatlarını belli etmiyecek her türlü giyim cilbaptır.
ben manto derim siz çarşaf dersiniz başkası çuval der bir diğeri çadır der,siyasiler türban der de der..

selametle… >

Elmalılı, âyette geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır: Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.) Ikincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310’da Istanbul’a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi). (Elmalılı, Hak Dinî V/3928.)

Cilbabda renk önemli midir? Ne örtünme âyetleri, ne de onları açıklayan hadîsler, kadınların, şu, ya da bu renkte cilbab giymeleri gerektiğini söylememişlerdir. Buna göre kadın ister siyahtan, isterse beyazdan cilbab edinir.

Ancak ilk müslüman hanımlar ve özellikle de Resûlullah’ın dönemindeki sahabî kadınlar cilbabın görev ve esprısını çok iyi kavradıklarından olacak ki, genellikle siyah rengi tercih etmişlerdir. Meselâ Ümmü Seleme Annemiz: "Cilbab âyeti indigi zaman, Ensâr kadınları siyah giysilere büründüklerinden ötürü, başlarında kargalar. varmış gibi çıktılar" (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân NI/372; Sabûnî N/382.) demiştir.

Sonra, cilbabın verdiğimiz tariflerinden de anlaşılacağı gibi, cilbabın asıl görevi kadının zinetlerini örtmesi ve dışarıda kadının çekiciliğini azaltmasıdır; bunu ise koyu renkler daha güzel yaparlar. Buna göre; farz ya da vâcip veya sünnet değildir ama, cilbabın koyu renkten olması daha güzeldir, denebilir.

Cilbab’da renk emredilmiş olmamakla beraber, siyah ya da koyu renkli olması daha makbuldur.


rana
< Ama arkadaşlar giymeyenlere zorla ve baskı yaparak giymelerini istemeyelim.böyle yaparak eğer niyetleri varsa bile bu onlara itici gelebilir.her zaman dediğimiz gibi emri bil mağruf nehyi anıl münekere devam edelim.bizlerde yakışan bu değilmi >

yanlis anladiniz galiba biz herangi birini zorla ve baski yaparak giymelerini istemedik zaten carsaf hocamin dedigi herkesin harci degildir bunu herkes yapamaz bizde nasip olsun diye dua etdik..

duan için Allah c.c. razı olsun kevser


Ecir
< Cilbab’da renk emredilmiş olmamakla beraber, siyah ya da koyu renkli olması daha makbuldur. >

Güzel tesbit .Örtü dikkat çekmeyecek şekilde olması lazımdır ki en uygun renkte siyahtır efendim… beyaz da nur ifade eder ve bir bayanın beyaz giymesi güzelleştirir doğal olarakta dikkat çeker…


bir_aciz
Hayır azra kardeşim yanlış anlama değil.Sadece etrafımızda bulunan açık bayanlara güzel bir şekilde anlatıp böyle giyinmelerini teşvik etmek gerekir.çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) ”din nasihattir” diye buyurmuştur.demek istediğim tatlı dille anlatıp karşımızdakininde gönül rızasıyla bunu gerçekleştirmesidir


rana
< Hayır azra kardeşim yanlış anlama değil.Sadece etrafımızda bulunan açık bayanlara güzel bir şekilde anlatıp böyle giyinmelerini teşvik etmek gerekir.Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) ”din nasihattir” diye buyurmuştur.demek istediğim tatlı dille anlatıp karşımızdakininde gönül rızasıyla bunu gerçekleştirmesidir >
niyetimiz ve gayemiz insAllah öyle evet haklisin Allah c.c. razı olsun hatirlatdigin için..


şeyma rağna
ben de en mükemeli çarşeftir diye duydum.tabi bizim ülke şartlarina göre.elbette arabistanda bazi kardeşlerimizin giydiği ferace daha kapaliymiş.
Allah hakkiyla giymryi tüm mümin
kadinlara nasip etsin


sevgiyumağı
esselamunaleyküm öncelikle paylaşımlarnızdan dolayı çok teşekkür ediyorum…
Allah razı olsun sizden.
sizler de bahşekmişsiniz bana göre iki temel var
1. en önemlisi bu ki çarşaf olsun, ferace ya da pardesü önemli olan hakkıyla taşıyabilmek..

2. gösterişten uzak olmalı zaten bu da 1.sırada saydığımımla birebir.

ama ben de çarşaf giyilmesi taraftarıyım. insanı, bayanı en güzel şekilde koruyabilecek, özentiden, gösterişten uzak bir kıyafet.
Mevla’m cümlemize hakkıyla giyebilmeyi nasip eylesin değerli kardeşlerim


hüdanur18
en güzeli bence çarşaf.


şeb-iyelda
<
amin amin amin insAllah >

___İNŞAALLAH___


@YŞE
Çarşaf Çarşaf Çarşaf


merve
< Çarşaf Çarşaf Çarşaf
>

Aynen katılıyorum gülemuhtaç Allah hakını vererek giyenlerden eylesin bizleri inş


Fatıma Zehra
Allahu Teâlâ Ahzab sûresinin 59. âyetinde, "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle: Evden çıkarlarken üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini giysinler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." buyurmuştur. Âyet–i kerimede geçen "cilbab" hakkında ulemânın pek çok beyanları vardır. Ben sizlere son devrin âlimlerinden birkaçının yorumunu nakledeyim. Meselâ, Elmalı merhum:
"Cilbab" baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış giysilerin adıdır." demiştir. Aynı şekilde gerek Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, "Hülasatü’l–Beyan"da, gerekse Ömer Nasuhi Bilmen Efendi kendi tefsirinde "cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Yine bu konuyla alâkalı olarak Ümmü Seleme annemiz demiştir ki:
"Cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler.’ âyeti nazil olduğu zaman ensar kadınları üzerlerine siyah elbiseler giyerek öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, başları üstünde kuşlar varmış gibi idiler." Bakınız buradaki ifadede "elbisenin rengi" dahi verilmiştir. Bu beyanların neticesinde kadının örtüsünün siyah çarşaf olduğu anlaşılıyor.

Tesettür şekli sadece çarşafdır
buda anlaşılyor tefsirlerden …..

Giymeseniz bile inkar etmeyin!


@YŞE
Giymesek bile inkar etmeyelim!
evet:( inkar eden çook:(


Rayyan Emir
taninmama adina yuz kapatmak ibaresi varmidir kuranda mum hocam acil cevap lutfen.. yuz kapatmak sartmidir? yoksa el ayak yuz kapamak gunahmidir


zehraoku
Kardes bu yaziya bir bak birde asagidaki linke göz at istersen mum hoca cevap yazana kadar !!!

Risale-i Nurdan Tesettür risalesinede bakabilirsin,Allah c.c kolaylik versin.Bu portalda Risalei Nur bölümü var!!!

https://www.forumduasi.com/tesettur/120420-tesetturde-el-ve-yuz.html

https://www.forumduasi.com/risale-i-nur/97990-tesettur-risalesi-kesfedilirken.html

Elmalılı, âyette geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır: Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi) Ikincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır

(1310’da Istanbul’a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi)

(Elmalılı, Hak Dinî V/3928)


Rayyan Emir
sagol kardesim de unlem koymana gerek yoktu bir seyleri goze sokar sekilde.. mum hocadan yardim istememin sebebi nazik bir sekilde anlatiyor olmasidir.diger arkadaşlarda tabi fikirlerini belirtebilirler. diyanet isleri baskanligina sorulan soruda soyle gecmis buarada ben hanefiyim.

harama bak-maktan gözlerini sakındırmaları istenir ve ilâve olarak, "Görünen kısımlar müstesna olmak üzere ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine örtsünler. Kocaları, babaları… hariç başkasına ziynetlerini göster-mesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar” hükmü yer alır. Bir başka âyette de (el-Ahzâb 33/59) kadınların bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman "dış örtülerini üstlerine almala-rı” istenir ve bunun "onların tanınması ve incinmemesi için en emin yol” olduğu bildirilir.
Erkeğin ve kadının namus ve iffetlerini korumaları ve kadının örtünmesi gereğinden söz eden bu âyetlerde, ör-tünme için belli bir şekil şartı ve model önerilmediği görülür. Bu sebeple de Kur’an’ın bu anlatımından yola çıkarak kadınların ancak çarşaf ve peçe ile dışarı çıka-bileceği, yabancı erkeklerin yanında ağız ve burnunu örtmesi, hatta bir gözünü kapatması gerektiğini söylemek isabetli olmaz. Dikkat edilirse konuyla ilgili Kur’an âyetleri, kadın ve erkeğin fitneye ve şüpheye sebep ol-mayacak, karşı cinsin arzusunu kışkırtmayacak, ağır başlılığını koruyacak tarz ve biçimde örtünmesini istemektedir. Bundan, vücut hatlarını gösterecek kadar dar ve ince elbiselerin giyilmesinin doğru olmadığı sonucu çıkar. Buna karşılık erkeklerin şalvar, kadınların etek-leri yerlerde sürünen uzun etek ve pardösüler giymesi dinin gereği olarak değil de kişisel tercih ve zevk ola-rak görülmelidir.

bu konudaki dusunceleriniz nedir?


Rayyan Emir
tesetturde el ve yuz konunuzu okudum sayin zehraoku. tabiki bunlar bildigimiz kabul ettigimiz ayetler. fitne fesat konusunda da haklisiniz fakat fitne fesat kadina ait degildir sadece.. eğer elimizi yuzumuzu kapattigimiz bir toplumda yasasak fitne fesat da mevcut olsa içine bir erkek girse bayanlarin bulundugu ortamlara girse bu da fitne fesat olmazmi? daha zararli sonuclar cikarmazmi ortaya? ayetler ucu acik ayetler bu budur kesinlikle boyledir dersek gunaha girmezmiyiz??


zehraoku
Sayin amouage sizi rencide etmek yada birseyleri gözünüze sokmak gibi bir niyetim yok kaldiki ünlem isareti koymam eski bir aliskanliktir zamanla bundan vaz gecmissemde bazen tamamen konsantre oldugum durumlarda unutarak kullaniyorum bu yüzden hakkini helal et sizi rencide edici herhangi bir hareketten Allah’a siginirim.Maalesef mum hocam gibi her daim nazik olamiyorum bu benim içinde yasadigim kosul ve sartlardan olabilir bunu bana hatirlattigin içinde ayriyeten tesekkürü bir bir borc bilirim .Hakkini helal et.

Sadece sunu yazabilirim sizin gectiginiz yollardan bendenizde gecmis oldugumdan hatta hala takintili düse kalka gectigimden empati yaparak yardımcı olmaya calisiyorum niyetim sadece budur.

Bulundugum bölgede hristiyan yahudi ve bilimum diğer dinlere mensup insanların arasinda yasiyorum.Maalesef sert tavir takinmamdaki neden bu olabilir ki bunu bana bircok arkadaşim söyledi ancak bazen kontrol altina alabiliyorsamda bazen alamiyorum. Kendimi koruma mekanizmasi desem doğru olur belkide!!!

Evet burada carsafli bacilarimiz cogunlukta iclerinde siyahi olanlarda asiri derecede mevcut Müslüman olmayanlarin cogunlugunun oldugu bir yerde carsaf giyenleri teker teker tebrik edesim geliyor.Delil falan ispat falan fitne falan düsündükleri yok Allah c.c emretti biz giydik diyorlar ve mutlular.Biz ise devamli delil ariyoruz devamli bir yerlerden cikic yolu bulmaya calisiyoruz ki nefsimiz carsafa girmesin.Benim üzüntüm ve derdim carsafi bazi kesimin bir türlü kabul edememelerinden geliyor .Tamam giyme sadece basörtünü ört pardesünü giy ama nefsini kontrol altinda tutta carsafi fitne olarak görmesin.

Neyse kardesim Allah c.c hepimize akil fikir vermis görme ve düsünme yetenegide vermis bazilarinin yolu uzun oluyor bazilarinin kisa gönül isterki yol kisa olsun zamanimiz kaldimiki fazla düsünmeye bilemiyorum.Allaha emanet ol bu konuda daha fazla yazicak birseylerim yok ,yazi olarak birkac yazi gönderdim internet gibi bir teknolojiye sahibiz mutlaka sende aradigin gibi bir aciklama bulacaksindir.

Tekrardan hakkini helal et Allah c.c emanet ol selam ve dua ile kal kardesim.


Rayyan Emir
estafurullah.. hakkim gani gani helal olsun .. nefsinize yenik dusmeyin ne kadar zor sartlar altinda olursaniz olun ben daha oncede aciklamistim. basortusune kesinlikle karsi olan ; carsafli gorunce karabocekler diye cemkiren bir ailenin kiziyim.. ama nasıl olduysa hicbir islami topluluktan arkadaşim olmamasina ragmen aradim okudum gördüm ve carsafi kaniksadim. benim de durumum zor yani 🙂 belki giyersem ailemin girdigi ortamlara asla giremeyecegim. belki annem babam bu diyardan gocunce beni aralarina almayacaklar utanacaklar.. belkide topluma kendimi ben arabim diye tanitmak zorunda kalicam tepki gormeme adina.. ama bu yol Allah yolu insaAllah giyebilenleren oluruz. zaten diğer yazilarimda giymek istedigimi de belirttim. tezinizi curutme amacinda asla degilim

sadece ucu acik ayetlerde kesinkes hukum vermekten ben çok korkarim. diyanetin aciklamasiyla sizin risalei nur aciklamaniz cakisti sadece. o diyor el yuz kapatmak farz degildir siz diyorsunuz farz bu budur kesinlikle boyle olmalidir.

cahiliye devriyle inanin hicbir fark yok devrimizde çok dogru.. taninmama adina dis giysileri ustune alsinlar derken gozleri de kastetmis olabilir. cunku muminler ve sonradan musluman olan musriklerin zarar gormemesi adina dogrudur. turlu cesitli iskencelere magruz kalmislar..ama kuran evrenseldir her cag için inmistir. asla diyemem o ; o cag içindi diye…

fakat arkasindan gelen ayetlerde gorunen yerleri hariçinde ibaresi eklenerek ayet inmistir. demekki belli tehlikeli durumlarda yuzun kapatilmasi emredilmistir gibi algiliyorum.

dusununki carsaftan ote şuan elimizi yuzumuzu kapatsak dis mihraklar bozguncular;israil siyonistleri en onemlisi pkk içine girse silah tasisa bizim milli butunlugumuzu bozmazmi. namusumuzdan ote ulkemizi bolup siyonistlerin mangasi haline getirmezmi..bunun sonucu bizim yine carsaf giyemememizi hatta dinimizi silmelerine neden olmazmi.. ataturk de bu yuzden kaldirmadimi carsafi kadin kiligina girip silah tasiyan siyonistler yuzunden. latife hanim carsafliydi oysaki

yani demek istedigim 2 sekilde ayet var. yumusatilmis bir sekilde gelen ayeti de dikkate alsak ( gorunen yerler hariçinde ortulerini yakalarina vursunlar ayeti) yanlistan fitne fesattan korunmazmiyiz? yoksa diyanet yaniliyormu? diyanete guvenmeyceksek kime guvenicez?


sina_gk
RAHMAN ve RAHİM olan RABBİM herşeyi emirlerinde açıkça buyurmşturki.
bunda mevsime yöreye gibi kavramlar bizim çıkartmış oldugumuz davranış şeklidir bence. nasılkiartık örtünme aileden gelen yada mahalle arasıda olan yada gelenek haline gelmiş sadece vucudun belli kısımlarını kapatan ve yazma şeklinde örtülen şekilde örtünmek olarak kabul görmüştür.
bunlar bizlerin nasılda kitabımıza uzak oldugumuzun ve emirlerin kesinliginin farkında olmayışımızın sonuçlarıdır.
emir tektir.
namaz mesala tak kılınma şekli vardır namazın farzlarını ve sünnetlerini nasılki deegiştiremiyorsak bu emirleride istegimize göre değiştiremeyiz. ben yapıyorum demiyorum yapmaya çalışıyorum sadece düşüncelerim bunlar .
hakkınızı helal edin .
tabiki herşeyin en dogrusunu yüce yaratan RABBİM bilir.

selam ve dua ile.


Rayyan Emir
kesinlikle oyle carsaf acik acik tanimlanmistir kurani kerimde ama el yuz için buyuk konusamam bilmiyorum gunahtan sakinirim 2 tane ayet var cunku hadisler var karisti kafam


salih insan
Benim de aklımı karıştıran ve nasıl neye inanacağımı bilmediğim sorular var.şimdi herkesin bildiği örtünmenin belli bir şekli var .Kuran ı kerimde nur suresinin 31. ayetinde belirtiliyor.Ama bir çok ilahiyatçı bunun farklı açıklamasını yaptı.Kimilerine göre başın örtünmesi bile kuşkulu. Kendi yazdıkları mealleri bile açıklarken farklı yorum yapıyorlar neye inanacağımızı şaşırtıyorlar.Gerçekten kuran ı okuduğumuz gibi mi uygulayalım.Yoksa bir alimemi danışalım.Çünkü bizim ayeti okurken anlayamayacağımız meseleleri kendilerinden öğrenmemizmi doğru olur.Sorularıma kuran dan ayet olarak cevap verirseniz size minnettar olurum. Şimdiden Allah razı olsun


sina_gk
selamun aleyküm
şüphesizki herşeyin en dogrusunu yüce RABBİM bilir.
bunun içinki bizlere kuranı tam olarak yaşayan ve anlatan peygamber efendimizi örnek olarak almak gerekmektedir.
efendimizin yaşama şekline yani sünnetlere bakarakta çogu alimin farklı açıklamalarda bulunanak kafalarımızın karışmasını önlemektedir.
efendimizin eşlerinin giyim şekli ve yaşama şekli bizimde nasıl yamamaız gerektigini belirler.

Hz. Peygamber (s.a.s) örtünme ile ilgili bu ayetlerin tefsirini yapmış ve uygulama esaslarını göstermiştir. Hz. Âişe’den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti" (Ebu Davûd, Libâs, 31). "Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez" (İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259).

Hz. Âişe (r. anhâ) ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır: "Allah ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin onlar; "Baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar…" (en-Nûr, 24/31) ayeti inince etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar". Yine Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır: "Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik. Hz. Âîşe dedi ki: Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nûr sûresinde "Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı" (Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; İbn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II, 600).

en dogrusunu RABBİM bilir.


kanarya
Çarşaf ile ilgili bilgiler için teşekkürler elif07


Kayıtsız Üye
Allah sizlerden razı olsun sayenizde doğru örtünmeyi öğrendim elhamdülillah

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();