Abdurrahman El-Hazini Hayatı ve eserleri hakkında geniş bilgiler
LeoparGS
Abdurrahman El-Hazini
(1100-1160 tahm.)
Astronom ve fizikçi
Müslüman Bilim Adamları – Akit – Ülkü KUMRAL
Kaynaklarda zaman zaman İbn Heysem, Ebu Ca’fer el-Hazin ve Ebü’l-
Fazl el-Hazimi ile karıştınlan Abdurrahazin el-Metvezi’nin Bizans asıllı
kölesidir. Sahibinin Merv sarayında hazin (hazinedar) olmasından dolayı
el-Hazini nisbesiyle tanınmıştır .
Efendisinin sağladığı imkanlarla, devrinde mümkün olabilen en iyi eği-
timi gördü, özellikle felsefe ve matematik tahsil ederek, bu konuda kendi –
sini mükemmel bir şekilde yetiştirdi. Daha sonra Melikşah’ın oğlu Sultan
Sencer devrinde (1118-1157) bir ilim ve edebiyat merkezi haline gelen
Merv’de, sarayın desteğiyle çalışma ve araştırmalarını yürüttü.
Hazini’yi ilim dünyasına tanıtan ve astronomi ile ilgili en önemli ve en
güvenilir bir eser olarak kabul edilen Zic’ini Sultan Sencer için hazırladı ve
Mizan’ül Hikme’den alınan bir kantarın örneği. Kantarın kolu üzerinde bir hesap
cetveli bulunmaktadır. Bunun sağında çatal ve iki merkez vardır. Bunlardan biri
altın, diğeri ise gümüş içindir. Bunun altında bir çengel bulunmaktadır. Tartıların
altında yüzler, onlar, birler ve kesirlere ait olmak üzere büyük, orta ve küçük top-
Iar vardır. Bunların altında, bazan topların hangi tartıya ait olduğuna dair yazılar
bulunur. Kefenin sol yukarısında topların yerleştirilmesi için talimat vardır. Re-
simde kantarın parçaları görülmektedir.
Yine onun hazinesinde kullanılmak üzere, kendisine her çağın ilmi alet yapıcıları arasında mümtaz bir mevki kazandırmış olan ”mizanü’l-hikme” adını verdiği bir hidrostatik terazi yaptı. Bu terazi sayesinde metallerin ve taşların saf olup olmadıkları, iki elementten meydana gelen alaşımlarda metallerin karışma oranları bulunabiliyordu. Bu terazi hassasiyet yönünden daha önce yapılanlardan çok üstündü. Abdurrahman el-Hazini, aynı zamanda riyazet yolunu takip eden dindar bir kimseydi; bir derviş gibi giyinir , çok az yer ve evinde tek başına yaşardı. Bir defasında Sultan Sencer, 1000 dinar ihsanda bulunur. Fakat o cebinde 10 dinar olduğunu ve bunun da kendisine uzun süre yeteceğini söyleyerek bunu kabul etmez.
Öğrencilerinden yalnız,Hasan es Semerkandi’nin adı bilinmektedir.
Hayatı hakkında fazla bilgiye sahip olamadığımız Abdurrahman el -Hazini’nin, yapmış olduğu çok önemli ve değerli çalışmalar yeterince incelenip araştırılmış değildir. Kendinden önceki araştırmacılara çok bağımlıdır ve özellikle Biruni ve Asfizari’den alıntılar yapmıştır; ancak bu konularda olan derin bilgisi de inkar edilemez.
Cevap: Abdurrahman El-Hazini
LeoparGS
İlmi Hizmetleri
Ona göre ağırlık, cismin bünyesinde bulunan, bir kuvvet olup onun arzın merkezine doğru hareketine sebep olur ve özgül ağırlığına bağlıdır.
İslam dünyasında orjinal gözlemler yapmış, yirmi astronomdan biri olan
Hazini’nin Zic’i, Biruni ve Hayyam’inkilerden sonra kullanılmaya başlanmış, ondan sonra da Nasurittin et-Tusi, Kutbüttin eş-Şirazi, Kaşi ve UluğBey’in zic’leri kullanılmıştır. Cisimlerin düşmesindeki hızla, zaman ve mesafe arasındaki münasebetleri detaylı bir şekilde inceledi.
Biruni gibi, o da birçok sıvı ve madenlerin özgür ağırlıklarını tesbit etti.
Bunları gösteren cetveller düzenledi. Bunun için özel bir alet yaptı.
Mizan (terazi), kantar, ölçü aletleri ve kaldıraçlar hakkında ilmi açıklamalarda bulundu. Yazdığı kitabında bunlar, hakkında geniş bilgiler verdi.
Miza’üI-Hikme adlı eserinde fiziğin tarihini yazdı.
Dünyanın merkezine doğru yaklaştıkça suyun daha fazla yoğunluğa sahip olduğunu ileri sürdü. Bu konuda deneyler yaptı. Aynı, hipotezi Batılı bilgin Roger Bacon (1214-1294) 100 sene sonra kadar genişletti.
Selçuk ülkesinin enlem ve boylamlarını hesapladı. Birçok yerlerin kıblesini tesbit etti.
Dirayetli bir tabiat bilgini ve fizikçi olan Hazini, mizan, kapan, mantar ,karastum denilen teraziler üzerinde uzun boylu çalışmalar yaptı. Teraziyi dahiyane bir ölçü haline getirdi ve ona el- Mizan’ül Cami adını verdi. Bu hususları içine alan kitabına da ”Kitabü Mizan’il Hikme” ismini koydu.
ESERLERİ:
1. Kitabü Mizan-l-Hikme, en önemli eseri olup, 1121’de hidrostatik terazisi münasebetiyle kaleme alınmiştır. Terazinin yapımı, kullanımı, teorik esası ve onunla ilgili diğer konuları ihtiva eder. Dört Arapça yazma nüshası bulunmuş ve 1940’ta Haydarabad’da basılmıştır. Eser, daha önce İngilizce’ye tercüme edilmiş (1859) ve ayrıca muhtasar bir Farsça tercümesi Terceme-i MizanüI-Hikme adıyla Tahran’da yayınlanmıştır.
Eser, sekiz kitaptan meydana gelmektedir. Birinci kitap, hidrostatik terazinin geometri ve fizikle ilgili ilkelerini, ikinci kitap, ağırlıkların dengesi ve teraziler hakkındaki genel bilgileri, üçüncü kitap, metallerle değerli taşların ve diğer cisimlerin özgül ağırlıklarının nasıl bulunacağını, dördüncü kitap, yukarıdaki konularda Arkhimides, Menelaus, Ebu Bekir er-Razi ve
Hayyam tarafından ortaya konulan gelişmeleri, beşinci ve altıncı kitaplar,terazinin parçalarını, yedinci ve sekizinci kitaplar ise, hidrostatik teraziler üzerinde yapılan değişiklikleri, diğer özel teraziler ile ilgili bilgileri ve birçok tablo ve diyagramı ihtiva etmektedir.
Bu eser, ortaçağda yazılan en ünlü mekanik kitaplarından biridir; ancak terazi ve baskül yapımcılan, terazi kullanan tüccarlarve kontrol memurları için bir el kitabı olmaktan öte gidememiştir. çünkü onu takip eden başka çalışmalar yapılmamış ve bu bilim dalı geleneksel ilimler arasında gelişemeyip kaybolmuştur.
2- Ez-zicü’l-mu’teberu’s-Senceri es-Sultani. Eserin bir nüshası Vatikan
Sarayı’nda, diğer bir nüshası British Museum’da, bir ”seçmeler” nüshası, da Tahran Sipehsalar medresesi kütüphanesinde bulunmaktadır. Ayrıca Süleymaniye Kütüphanesi’nde bizzat Hazini’nin Vecizü’z-zic adıyla yaptığı özetin bir nüshası vardır. Hazini, bu eserinde, gezegenlerin gözlenebilen ve hesaplanan durumlarını karşılaştırmış, aralarındaki ‘birbirine uymayan noktaları tesbit etmiştir:
Eserdeki tablolarda, 1130 yılı dolaylarında. Yıldızların gökyüzündeki konuları ile Merv şehrinin enlemi bulunmakta, ayrıca takvim bilgileri, mübarek günler, hükümdar ve peygamberlerle ilgili tarihler de yeralmaktadır.
3. Risale fi’l-Alat. Astronomi aletlerine dair bir risaledir.
Yanıt: Abdurrahman El-Hazini
mumsema
ABDURRAHMAN EL-HAZİNİ – (1100-1160 ?)
Astronom ve fizikçi.
Kaynaklarda zaman zaman İbn Heysem, Ebu Ca’fer el-Hazin ve Ebu’l-Fazl el-Hazini ile karıştırılan Abdurrahman el-hazini, Bizans asıllı bir köledir. Sahibinin Merv sarayında hazin (hazinedar) olmasından dolayı el-Hazini nisbesiyle tanınmıştır.
Efendisinin sağladığı imkânlarla, devrinde mümkün olabilen en iyi eğitimi gördü, özellikle felsefe ve matematik tahsil ederek, bu konuda kendisini mükemmel bir şekilde yetiştirdi. Daha sonra Melikşah’ın oğlu Sultan Sencer devrinde (1118-1157) bir ilim ve edebiyat merkezi haline gelen Merv’de, sarayın desteğiyle çalışma ve araştırmalarını yürüttü. Hazini’yi ilim dünyasına tanıtan ve astronomi ile ilgili en önemli ve en güvenilir bir eser olarak kabul edilen Zic‘ini Sultan Sencer için hazırladı yine onun hazinesinde kullanılmak üzere, kendisine her çağın ilmi alet yapıcıları arasında mümtaz bir mevki kazandırmış olan ”mizanü’l-hikme” adını verdiği bir hidrostatik terazi yaptı. Bu terazi sayesinde metallerin ve taşların saf olup olmadıkları, iki elementten meydana gelen alaşımlarda metallerin karışma oranları bulunabiliyordu. Bu terazi hassasiyet yönünden daha önce yapılanlardan çok üstündü. Abdurrahman el-Hazini, aynı zamanda riyazet yolunu takip eden dindar bir kimseydi; bir derviş gibi giyinir, çok az yer ve evinde tek başına yaşardı. Bir defasında Sultan Sencer, 1000 dinar ihsanda bulunur. Fakat o cebinde 10 dinar olduğunu ve bunun da kendisine uzun süre yeteceğini söyleyerek bunu kabul etmez.
Öğrencilerinden yalnız, Hasan es Semerkandi’nin adı bilinmektedir. Hayatı hakkında fazla bilgiye sahip olamadığımız Abdurrahman el -Hazini’nin, yapmış olduğu çok önemli ve değerli çalışmalar yeterince incelenip araştırılmış değildir. Kendinden önceki araştırmacılara çok bağımlıdır ve özellikle Biruni ve Asfizari’den alıntılar yapmıştır; ancak bu konularda olan derin bilgisi de inkâr edilemez
İLMİ HİZMETLERİ
Ona göre ağırlık, cismin bünyesinde bulunan, bir kuvvet olup onun arzın merkezine doğru hareketine sebep olur ve özgül ağırlığına bağlıdır. İslam dünyasında orijinal gözlemler yapmış, yirmi astronomdan biri olan Hazini’nin Zic‘i, Biruni ve Hayyam’inkilerden sonra kullanılmaya başlanmış, ondan sonra da Nasurittin et-Tusi, Kutbüttin eş-Şirazi, Kaşi ve Uluğ Bey’in zic‘leri kullanılmıştır. Cisimlerin düşmesindeki hızla, zaman ve mesafe arasındaki münasebetleri detaylı bir şekilde inceledi. Biruni gibi, o da birçok sıvı ve madenlerin özgür ağırlıklarını tesbit etti. Bunları gösteren cetveller düzenledi. Bunun için özel bir alet yaptı. Mizan (terazi), kantar, ölçü aletleri ve kaldıraçlar hakkında ilmi açıklamalarda bulundu. Yazdığı kitabında bunlar, hakkında geniş bilgiler verdi. Miza’ül-Hikme adlı eserinde fiziğin tarihini yazdı
Dünyanın merkezine doğru yaklaştıkça suyun daha fazla yoğunluğa sahip olduğunu ileri sürdü. Bu konuda deneyler yaptı. Aynı, hipotezi Batılı bilgin Roger Bacon (1214-1294) 100 sene sonra kadar genişletti. Selçuklu ülkesinin enlem ve boylamlarını hesapladı. Birçok yerlerin kıblesini tesbit etti. Dirayetli bir tabiat bilgini ve fizikçi olan Hazini, mizan, kapan, mantar, karastum denilen teraziler üzerinde uzun boylu çalışmalar yaptı. Teraziyi dâhiyane bir ölçü haline getirdi ve ona el- Mizan’ül Cami adını verdi. Bu hususları içine alan kitabına da ”Kitabü Mizan’il Hikme” ismini koydu.
Ünlü ilim tarihçisi Aldo Mieli, Biruni’nin ve Hazini’nin yapmış oldukları katı maddelerin yoğunluk tespitlerini modem değerlerle şöyle mukayese etmektedir:
Madde Biruni’ye göre Hâzini’ye göre Modern ölçüm
Altın 19.26 19.05 19.26
Demir 7.82 7.74 7.79
Bakır 8.92 8.83 8.85
Yakut 3.75 3.60 3.52
Zümrüt 2.73 2.62 2.73
Kuvarts 2.53 2.58 2.58
Kalay 11.40 11.29 11.35
İnci 2.73 2.62 2.75
Yine Hazini, yoğunlukları ölçmek için aerometre kullandı. Sıvı maddelerin yoğunluğunu hesaplama metodunu ve cisimlerin hava içindeki ağırlıklarını hesaplamak için hikmet terazisi denilen beş kefeli teraziyi geliştirdi.
Hazini havanın ağırlığının bulunduğunu ve ölçülebileceğini ortaya koymakla, Toriçelli’den önce meseleyi ele almış ve incelemiş olmaktadır. Hazini, sıvılar gibi havanın da bir ağırlığı ve kaldırma kuvveti bulunduğunu ve hava içinde bulunan cismin ağırlığının, kaldırma kuvveti sebebiyle azalmış olduğunu ve cismin noksanlaşan bu ağırlığının, havanın kesafetine(yoğunluğuna) göre değişeceğini söyledi. Arşimed kanununun sadece sıvılar için geçerli olmadığını, gazlar için de söz konusu olduğunu ve bunun bütün sıvılar için böyle olduğunu ifade etti. Hazini’nin bu ve benzeri ilmi araştırmaları, barometrenin (basınç ölçme aleti) keşfedilmesinde temel teşkil etmiştir. Böylece o, Toriçelli, Paskal, Boyle ve bazı diğer batılı bilim adamlarına öncülük etmiş oldu ve Akışkanlar Mekaniği ilmini kurdu. .
Hazini, ışığın kırılma prensiplerini de inceledi ve gök küreye temas eden güneş ışınlarının dünyaya doğrudan doğruya dik olarak değil de kırılarak ulaştığını söyledi. Ayrıca, yer çekimi konusu üzerinde araştırmalarda bulundu. Birçok ilmi deneyler yaptı ve sonunda bütün cisimlerin yer kürenin merkezine doğru, bir cazibe kuvveti (gravitasyon) ile çekildiklerini gösterdi. Cisimlerin bu çekilme kuvvetinin farklı oluşunu da, düşen cisim ile çekim merkezi arasındaki mesafeye bağlı olduğunu söyledi. Biruni’nin yaptığı araştırmayı geliştirerek, kütleler arasındaki çekim prensibini ortaya koydu. Bu konuyu eserinde şöyle anlatır: "Kuvvet, hacim, şekil ve âlemin merkezinden uzaklık bakımından birbirinin aynı olan cisimlerin ağırlıkları birbirlerine eşittir. Dünyanın merkezine muayyen uzaklıktaki ağırlığı belli olan her cismin, dünyanın merkezine olan uzaklığının farklılığına göre ağırlığı da farklıdır. Dünyanın merkezine olan uzaklık arttıkça, ağırlık da artar, yaklaştıkça hafifler. Bu sebeple bir cismin ağırlığının diğer cismin ağırlığına nispeti, onların dünyanın merkezine olan uzaklıklarının nispeti gibidir." Görüldüğü gibi yer çekimini Newton (1665) değil, ondan beş yüz elli sene önce yaşayan iki İslam âlimi keşfetmiştir. Hazini vardığı bütün bu ilmi neticeleri, tamamen ilmi deneyler ve mukayeselere dayandırıyordu. Bu özelliğinden dolayı Hazini’ye; "Dinamik ve Hidrostatiğin üstadı, öncüsü ve Akışkanlar Mekaniğinin ve Gravitasyon prensibinin kaşifi" unvanını vermek gerekir.
Hazinin eserleri, M. Khanikov tarafından kısmen incelenmiş ve İngilizce’ye tercüme edilerek. Amerika’da New Haven’de 1859‘da neşredilmiştir. Eserlerini inceleyen bilim adamları hayranlıklarını ifade ve itiraf etmekten kendilerini alamamışlardır. Fizik konularındaki buluşları, günümüzün modern üniversitelerinde incelenmekte olup, sahasına ışık tutmaktadır. Bilim Tarihi otoritelerinin çoğu, Hazini’nin bütün asırların fizik üstadı olduğunu, İbn-i Sina, Biruni ve İbn-i Heysem gibi üstatlarını bu sahada geride bıraktığını kabul etmektedirler.
Hazini, Mizan-ül-Hikme’sinde, düşmekte olan cismin ‘sürati, aldığı mesafe ve geçen zaman arasındaki münasebet (ilişki) üzerinde de geniş inceleme ve araştırmalarda bulundu. Onun tespit edip incelediği bu mühim münasebet, çıkan mühim ilmi prensip ve denklemler, batılı bilim adamlarına (mesela Galileo, Keppler ve Newton) mal edilmektedir ki, bunun apaçık bir hata ve yanlışlık olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. İşin doğrusu şu ki, Abdurrahman Hazini’nin bu pek mühim eseri orta çağlarda batı dillerine tercüme edilmiş, onun ilmi görüşlerinden Avrupa ilim fazlasıyla istifade etmişlerdir. Bilim tarihçisi G.Sarton, Hazini’nin Mizan-ül-Hikme‘sini, ortaçağlar İslam dehasının en önde gelen eseri olarak vasıflandırılmakta ve o devir dünyası için eşsiz bir eser saymaktadır.
ESERLERİ:
1. Kitabü Mizanü’l-Hikme, en önemli eseri olup, 1121‘de hidrostatik terazisi münasebetiyle kaleme alınmıştır. Terazinin yapımı, kullanımı, teorik esası ve onunla ilgili diğer konuları ihtiva eder. Dört Arapça yazma nüshası bulunmuş ve 1940’ta Haydarabad’da basılmıştır. Eser, daha önce İngilizceye tercüme edilmiş (1859) ve ayrıca muhtasar bir Farsça tercümesi Terceme-i Mizanül-Hikme adıyla Tahran’da yayınlanmıştır. Eser, sekiz kitaptan meydana gelmektedir. Birinci kitap, hidrostatik terazinin geometri ve fizikle ilgili ilkelerini, ikinci kitap, ağırlıkların dengesi ve teraziler hakkındaki genel bilgileri, üçüncü kitap, metallerle değerli taşların ve diğer cisimlerin özgül ağırlıklarının nasıl bulunacağını, dördüncü kitap, yukarıdaki konularda Arkhimides, Menelaus, Ebu Bekir er-Razi ve Hayyam tarafından ortaya konulan gelişmeleri, beşinci ve altıncı kitaplar, terazinin parçalarını, yedinci ve sekizinci kitaplar ise, hidrostatik teraziler üzerinde yapılan değişiklikleri, diğer özel teraziler ile ilgili bilgileri ve birçok tablo ve diyagramı ihtiva etmektedir.
Bu eser, ortaçağda yazılan en ünlü mekanik kitaplarından biridir; ancak terazi ve baskül yapımcılan, terazi kullanan tüccarlar ve kontrol memurları için bir el kitabı olmaktan öte gidememiştir. Çünkü onu takip eden başka çalışmalar yapılmamış ve bu bilim dalı geleneksel ilimler arasında gelişemeyip kaybolmuştur.
2- Ez-zicü’l-mu’teberu’s-Senceri es-Sultani. Eserin bir nüshası Vatikan Sarayı’nda, diğer bir nüshası British Museum’da, bir ”seçmeler” nüshası, da Tahran Sipehsalar medresesi kütüphanesinde bulunmaktadır. Ayrıca Süleymaniye Kütüphanesi’nde bizzat Hazini’nin Vecizü’z-zic adıyla yaptığı özetin bir nüshası vardır. Hazini, bu eserinde, gezegenlerin gözlenebilen ve hesaplanan durumlarını karşılaştırmış, aralarındaki ‘birbirine uymayan noktaları tesbit etmiştir: Eserdeki tablolarda, 1130 yılı dolaylarında, Yıldızların gökyüzündeki konuları ile Merv şehrinin enlemi bulunmakta, ayrıca takvim bilgileri, mübarek günler, hükümdar ve peygamberlerle ilgili tarihler de yer almaktadır.
3. Risale fi’l-Alat. Astronomi aletlerine dair bir risaledir.
4- Cami-üt-Tevarih,
5- Kitabün fil-fecriveş-Şafak, 6- Kitab-üt-Tefhim
(Yeni Rehber Ansiklopedisi; 9/37-39 )
Cevap: Abdurrahman El-Hazini Hayatı ve eserleri hakkında geniş bilgiler
jassi
harikaa çok işime yaradı,
hazini hayatı, hazininin hayatı, hazini kısaca hayatı