Zulum cezasız kalmaz [hadis]

Zulum cezasız kalmaz hadisi

suara
Zulüm Cezasız Kalmaz

İşaret etmeden geçemeyeceğimiz bir hadis de Efendimizin şu beyanıdır: وَكَذَلِكَ إنّ الله ليملي للظالم فإذا أخذه لم يفلته ثم قرأ: أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَى وَهِيَ ظَالِمَةٌ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ

Allah, zalime mehil verir. Bir de onu yakaladı mı, artık iflah etmez. Sonra da Allah Resûlü sözlerine şu âyetle devam ettiler: İşte Rabbinin yakalaması böyledir. O zalim ahaliyi böyle yakalar. Zira O’nun yakalaması çok can yakıcı, çok şiddetlidir. (Hûd 11/102)[1]

Allah, zalime mehil üstüne mehil verir. Zulmedeni, kendine baş kaldıranı ve kendisine isyan edeni, hep mehillerle karşılar. Ama bir kere de yakaladı mı gayri onu iflah etmez. Demek ki, yapılan şeyler artık gayrete dokunmuş ve bir son damla gibi bardağı taşırmıştır..

Cenâb-ı Hakk’ın kâinatta câri bazı kanunları vardır. Bunlar asla değişmezler. لاَ تَبْدِيلَ لِخَلْقِ الله âyeti de bize bunu anlatmaktadır. Allah’ın yarattığında değiştirmek yoktur.. (Rûm, 30/30). Bu kanunlardan biri de, zalimin Allah’ın kılıcı olma keyfiyetidir. Efendimiz bu durumu bildirirken: Zalim Allah’ın adaletidir. Onunla intikam alır, sonra da o zalimden intikam alınır. [2] buyurmaktadırlar.

Zalim seyfullah’tır. Haddini bilmezlere Allah, zalimle haddini bildirir. Sonra da zalimden bir intikam alır ki, siz de şaşar kalırsınız. Zalimler, bugünkü halleriyle, gemi azıya almış gidiyorlar. Ancak sakın siz bu duruma bakıp ümitsizliğe düşmeyin. Nice karye lere Allah böyle mehil, müddet vermiş, ve âdeta onlara yiyin, için, yaşayın demiştir; ama bir de bakmışsınız derdest etmiş ve işlerini bitirmiştir.[3]

Şöyle etrafınıza ibretle bir bakıverseniz, arzettiklerimizin müşahhas manzaralarını siz de apaçık göreceksiniz. Sodom, Gomore ve Pompei, bunun sadece üç misali… Kimbilir daha adını bilmediğimiz veya onlar kadar ibret verici olmadığı için unutulmuş daha nice misaller var ki, hepsi de, bu ilâhî kanuna hâl dilleriyle şahidlik yapmaktadır.

Uzağa gitmeye ne gerek var? Bir zamanlar şu üzerinde yaşadığımız topraklarda bir Devlet-i Aliyye vardı. Onun yıkılması, rüyalarda bile görülecek şey değildi. Kimsenin aklının köşesinden geçmeyen bu yıkılış, bugün ciğerleri sızlatan acı bir duygu olarak tarihin hafızasına kaydedilmekten kurtulamamıştır. Bugün, bir avuç insan, Misak-ı Millî ile hudutları çizilmiş bu küçücük ülkede varlıklarını koruma mücadelesi vermekte… Hatta haricî, dahilî şekâvet cereyanları, onlara bu kadarcık hayat hakkını bile çok görmektedir…

… Ve değişmeyen kanun: İşte Rabbinin derdest etmesi böyledir..! Hakiki tarihçi ve içtimaiyatçılar, Cenâb-ı Hakk’ın bu değişmeyen kanunundan ve onun tarih mezarlığındaki misallerinden çok istifade edecekler. Belki de bu istifadeleri onların asırlar boyu canlı kalmalarını sağlayacaktır. Biz, yine ufkumuzu süsleyen O’nun söz cevherine birçok meseleyi havale ettiğimiz gibi, bu hadisin şerh ve izahını da havale edip, bir başka hadise intikal edelim. Allah Resûlü buyuruyor.

[1] Buhâri, Tefsîr (11) 5; Müslim, Birr, 61
[2] Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 2/49
[3] Bu hususa Hac suresi, 48. ayeti işaret etmektedir

 


Cevap: zulum cezasi kalmaz [hadis]

mum
Zulüm ve cezası ile ilgili hadisler
Zalim ve uğrayacağı azap hakkında hadisler

147-[1:189, Hadîs No: 250]
Ali’den (r.a.) rivayetle:
Zulümden sakınınız. Çünkü zulmün cezasından daha süratli gelen hiçbir ceza yoktur.

407– [1:401 Hadîs No: 750.]
îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Fuhuş yaygmlaşmca yer sarsıntıları olur. idareciler zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmur kesilir. İslâm idaresi altında yaşayan gayr-ı müslimlere verilen sözler yerine getirilmediğinde de düşman galip gelir


zalim Allahın kılıcıdır

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();